Üsküdar’ın tarihi değerlerinden 2.500 yıllık Kızkulesi, İstanbul’un da en önemli simgelerinden biridir. Battal Gazi’den Afrodît’e kadar uzanan pek çok efsanesi anlatılır. Bu yüzden gizemini hâlâ korumaktadır.
Kızkulesi, Marmara ve Karadeniz’in sularının birleştiği yerde bulunuyor. Bu açıdan Hz. Hızır ve Hz. Musa’nın buluştuğu mekan olma ihtimali de çok yüksek.
Klasik hikayeyi herkes bilir. Kendisine, çok sevdiği kızının on sekiz yaşına geldiğinde bir yılan tarafından sokularak öleceği söylenen kral çareyi yılanlardan uzak, denizin ortasındaki kuleyi onarmakta bulur ve kızını da oraya kapatır. Ama kehanete engel olunmaz. Kuleye gönderilen üzüm sepetinden çakan yılan prensesi zehirler. Prensese demirden bir tabut yaptırılır. Ayasofya’nın girişine defnedilir. Bugün, halâ daha bu tabutun üstünde iki delik vardır. Yılanın, prensesi ölümünden sonra da onu rahat bırakmadığına dair rivayetler de vardır.
Kuran ı Kerim’de, Kehf (Mağara) suresinde Hz. Hızır’la Musa’nın buluşmasından ve yol arkadaşlığına ait sırlardan bahsedilir. Hz. Hızır mahlukatın sırrına eşyanın görünmeyen ilmine vakıftır. Hz. Musa ise dış aleminin rehberi ve bilgesidir.
Bu ayetlerde Hz. Hızır’la, Musa Aleyhisselamın buluştuğu iki denizin birleştiği yerden bahsedilir. Ancak coğrafya, açık bir şekilde belirtilmez. Bu ayetlerden yola çıkarak Musa Peygamberin daha çok yaşadığı coğrafyayı hesaba katarak bu iki denizin birleştiği yer olarak daha çok Kızıldeniz’in ismi geçiyor.
İsrail Kohenleri’nin de bildiği bir sır şu ki Hz. Musa ile Hz. Hızır bu Kızkulesi’nin bulunduğu bölgede buluşuyor. Karadeniz ve Marmara’nın buluştuğu; yani iki denizin birleştiği yer burası. Ayrıca Hz. Hızır Batın ilimde bir denizdi, Hz. Musa ise zahir ilimde. “İlmin deryası iki adam ve iki deniz” iki sır bir noktada cem oldular.
Bir de bu birleşmenin mührü gerekiyordu. Zamanla kulpuna oturtturulup bu mühür, Boğaz’ın bu mutena yerine dikildi. Hikayesi ne olursa olsun Kızkulesi de işte bu mühürdür, Kızkulesi onun bahanesidir. (Hz. Musa’nın yardımcısı askeri deha Hz. Yuşa’nın makam kabri, kulenin teğetini alan tepededir.
Kızkulesi ile ilgili tarih, antik çağa yani M.Ö 341’e kadar dayandırılıyor. Kim neden yaptırdı bilinmiyor.
(Görseller Sonradan İlave Edilmiştir)
0 yorum: